22 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara8°C
  • Van4°C

KAYBETTİN İNSANOĞLU!

Tuba Gümüş

14 Eylül 2017 Perşembe 13:16

 

                           

2003 yılından bu yana ABD’nin kanlı saldırılarında ölen Iraklı sayısı 1,2 milyonun üzerinde. İsrail-Filistin çatışmasının 20 yıllık bilançosunda 7398 Filistinli hayatını kaybetti. Suriye’de 2011’den 2015’e kadar tespit edilen ölü sayısı 240.381.Myanmar’da 11 Temmuzdan bu yana en az 78 kişi öldürüldü.

 

Yıllardır zalim yöneticilerin oyun oynadıkları Müslüman ülkelerde acı sonuç birkaç satıra sığdı. Katledilen onca masum insanın hayatını istatistiksel verilerle sıralayabiliyoruz. Onca güzel hayatın son bulmasını bir iki cümleyle açıklayabiliyoruz. Yaptığımız tek şey de bu zaten. Hayatları bu kadar ucuz görmeye başladık çünkü. Bu durum dile kolay cümlesinin vücut bulmuş hali. Her anımızda, her nefesimizde, nice masum sivilin can verdiğini biliyor ancak ya unutuyoruz ya da umursamıyoruz. Bunun sorumluları güçsüz devletleri ego oyunlarına meze yapan güçlü devletler değil asıl sorumlular bu oyuna ortak olan biz Müslümanlarız. Yüce Allah savaştaki Müslümanlardan çok bizi imtihan ediyor aslında. Biz de bu imtihandan kaldık ne yazık ki.

Suçluyuz! Rahat uyuduğumuz için suçluyuz. Önümüze konan yemeğe burun kıvırdığımız için suçluyuz. Bize sığınan Muhacirlere Ensar olamadığımız için suçluyuz. Rahmet Peygamberine kör vicdan ümmet olduğumuz için suçluyuz.

Bir sabah uyandığınızda komşunuzun ailesiyle birlikte katledildiğini öğrenseniz ne yapardınız? Ya da bu gece bombalar bizim eve mi yağacak diye düşünüp uyuyamadığınızda ne hissederdiniz? Korkunç bir şey değil mi? Düşüncesi bile rahatsızlık verici! İşte biz bunları düşünmeye cesaret dahi edemezken o küçücük kalpler, o masum yürekler bu kâbusu her gün yaşıyor. Savaş mantalitesini anlamak aptallık, galibi olmayan bir eyleme hak vermek ise zulümdür. Hiçbir neden çocukların ölümüne sebebiyet veren savaşları haklı çıkaramaz. Ve hiçbir neden insanların bu zulme seyirci kalmasını haklı gösteremez. Hangi sebepten dolayı olursa olsun, çocukların yaşama hakkı, oyun hakkı elinden alınıyorsa o sebep zulümdür.

Eğer savaşın ortasında yaşayan bir çocuksanız büyümeme ihtimalinizin olduğunu bilirsiniz. Çünkü savaşın çocuğu olmak gözlerini kapattığında bir daha açamayacağını bilerek uyumaktır. Ölüm korkusuyla yaşamaktır belki ama asıl ölümü istemektir savaşın çocuğu olmak. Bu dünyada bulamadığı huzuru cennette bulacağına inanmaktır. Savaşta çocuk olmak kendilerine neden zarar verdiğini anlamadığı büyükleri Allah’a şikâyet etmek için ölmeyi istemektir.

Zulümle başa çıkmaya çalışan bir çocuğun gözlerine baktınız mı hiç? Baktıysanız içiniz acıdı mı, yoksa vah vah deyip geçiştirdiniz mi? Yoksa Allah yardımcınız olsun diyerek vicdan mı rahatlattınız? Peki ya o ölen çocukların bizim çocuklarımız olduğunu düşünün. Bizim kardeşlerimiz olduğunu düşünün. Düşüncesi bile korkunç değil mi? Çünkü canımızı yakar bu acı. Canımızdan can kopar. Peki, savaşta ölen Suriyeli diye mi bu umarsız davranışlar, Gazzeli öldü diye mi? Çünkü hala kan bağına önem veririz. Asabiyet denen ırk taassubunu yenemedik hala. Kardeş olmayı beceremedik. İslam sancağı altında toplanmaya güç yetiremedik.

Ey İnsan! Biz Müslümanız, insanız. Nerde unuttuk insanlığımızı, hangi durakta unuttuk vicdanımızı, hangi sabaha merhametsiz açtık gözlerimizi, nasıl sırt çevirebildik gözü yaşlı, içi kan ağlayan kullara. Her türlü yemeği yerken aç olan çocukları düşünüp boğazımızdan nasıl geçti her bir lokma? Ki cehennemde boğazdan geçmeyecek bir yiyecek olduğunu bile bile.

Benim başıma gelmez deme ey İnsanoğlu! Her şey insan için. Kalk ve uyar Ey Müslüman. Kalk ve uyar Allah’ın emrettiği gibi. Diril, at üstünden ölü toprağını. Sen insansın yani Yaratılmışların en şereflisisin. O halde şerefli bir insan olarak anıl ve mazlum kardeşlerimizin elinden tut!

Sen Müslümansan güçlüsün, imanın varsa özgürsün. O halde savaşın çocuklarına söz ver. Onlara gözyaşıyla baktıkları değil, en masum gülüşleriyle bakacakları bir dünya vermesi için şimdi hemen şimdi aç ellerini semaya. Başla duana ”Zalimleri Kahhar isminle kahreyle Ya Rab! Mazlumlara rahmetini yağdır Ey Hakk! Bizleri affet Ya Tevvab.

Öze Dönüş Dergisi sayı 6                                                                                                    

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.