- Öze Dönüş Hareketi
- Röportaj
- Öze Dönüş Dergisi
- Duyurular
- Öze Dönüş Kitaplığı
- Basın Açıklamaları
- Adıyaman Öze Dönüş
- Diyarbakır Öze Dönüş
- Bitlis Öze Dönüş
- Erciş Öze Dönüş
- Hakkari Öze Dönüş
- İzmir Öze Dönüş
- Makaleler
- Kahta Öze Dönüş
- Mardin Özedönüş
- Diğer Etkinlikler
- Mina Öze Dönüş Der
- Muş Öze Dönüş
- Öze Dönüş Mamoste Der
- Öze Dönüş
- Nurşin Öze Dönüş
- Tatvan Öze Dönüş
- Şırnak Öze Dönüş
- Van Öze Dönüş
- Yüksekova Öze Dönüş
- Tercüme / Analiz
- Haberler
İSLAM'DA DAVET VE TEBLİĞ
Derneğimizde 16.01.2015 tarihinde saat 18:30 da Melle SADRİ Hocamız tarafından İSLAM'DA DAVET VE TEBLİĞ semineri verildi.
28 Ocak 2015 Çarşamba 23:11
Melle Sadri Hoca seminere
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Ali imran 104) ayeti ile başladı.
Toplumda her zaman davet ile ilgilenen bir grubun olması gerektiğini ve gurubun olmasıyla o toplumdaki diğer tüm insanların sorumluluktan kurtulduğunu söyledi.
Her kesin güzel konuşamayacağı, herkesin hitabının etkili olamayacağını göz önünde bulundurulunca bazı insanlar tebliğini , davet edilenleri ve daveti edecek ehil kişileri bir araya getirerek de yerine getirebileceğini söyledi.
Davette tebliğin astlardan üstlere değil, her yönden eşit seviyedekiler arasında ve üstten asta doğru olmasının daha verimli olacağını söyledi.
Davetçilerin daveti nasıl yapmaları gerektiğini Kuran’dan örnekler ile açıkladı.
Sözü Güzellikle ve Yumuşak Söylemek
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir. (Nahl 125)
Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.(İsra 53)
Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, acelesi de yoktur. (Bakara 263)
Sert davranmaktan Kaçınmak
“O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever” (Ali İmran 159)
Tebliğ Esnasında Bir Ücret/Karşılık İstememek ve beklenti içerisinde olmamak
İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. De ki: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür. (Enam 90)
Tebliğ Esnasında Ayırım Yapmaktan Sakınmak
İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O'nadır. (Âyette Hz. Peygamber in insanları davet edeceği prensipler açıklanırken, uyacağı esaslar da beyan edilmiştir. Buna göre davete devam edilecek, inanma yanların teklifve ısrarları dinlenmeyecektir.) (Şura 15)
Tebliğ Esnasında Olmadık Vaadlerde Bulunmaktan Sakınmak
De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? (Enam 50)
Tebliğ Esnasında Karşılaşılan Hakaret ve Saldırılara Sabretmek
Andolsun ki senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı. Onlar, yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine rağmen sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti. Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur. Muhakkak ki peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi.
Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma! (Enam 34-35)
Anne babaya davet nasıl yapılmalı?
Çocukların islami yaşantıyı ve namazı içselleştirebilmeleri için Hz peygamber yedi yaşında çocuklarınızı namaza alıştırın , on yaşında namaz kılmazlarsa hafif dövün demektedir. Ancak anne ve babaya yapılacak davet sadece sözlü olmalıdır. Örnek bir kişilik ve güzel bir lisanla davet edilir , daveti kabul etmezlerse hiçbir yaptırımı onlara uygulama hakkınız yoktur dedi.
Bazı sakat İslami anlayışa sahip çevrelerin , anne ve babalarının davetlerini kabul etmediği için onları kafir gören ve onların yaşamlarına kast eden elemanlarını kahramanlaştırdıkları , bunun çok yanlış ve sakat bir anlayış olduğunu söyledi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Öze Dönüş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.