- Öze Dönüş Hareketi
- Röportaj
- Öze Dönüş Dergisi
- Duyurular
- Öze Dönüş Kitaplığı
- Basın Açıklamaları
- Adıyaman Öze Dönüş
- Diyarbakır Öze Dönüş
- Bitlis Öze Dönüş
- Erciş Öze Dönüş
- Hakkari Öze Dönüş
- İzmir Öze Dönüş
- Makaleler
- Kahta Öze Dönüş
- Mardin Özedönüş
- Diğer Etkinlikler
- Mina Öze Dönüş Der
- Muş Öze Dönüş
- Öze Dönüş Mamoste Der
- Öze Dönüş
- Nurşin Öze Dönüş
- Tatvan Öze Dönüş
- Şırnak Öze Dönüş
- Van Öze Dönüş
- Yüksekova Öze Dönüş
- Tercüme / Analiz
- Haberler
MİNA KADIN DERNEĞİ "İSLAM KARDEŞLİĞİ" KONULU AYLIK SOHBETİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ.
Elif Yakar anlatımında ümmetin parçalanmışlığına vurgu yaparak, yaşanan zor zamanlardan ancak kardeşlik bilincinin tekrar oluşmasıyla kurtulabileceğimizden bahsetti.
16 Şubat 2016 Salı 23:14
Mina Kadın Derneği olarak her ay tüm ders gruplarıyla bir araya gelerek aylık sohbetler gerçekleştiriyoruz. Bu ay“İslam Kardeşliği” adlı konuyu Memur-Sen ders grubundan Elif Yakar sundu ve akabinde kız kardeşlerimizden ezgiler dinledik.
Elif Yakar anlatımında ümmetin parçalanmışlığına vurgu yaparak, yaşanan zor zamanlardan ancak kardeşlik bilincinin tekrar oluşmasıyla kurtulabileceğimizden bahsetti.
“Ümmet şuurunun zayıfladığı vicdanların ulusal sınırlara hapsolduğu,kardeşin kardeşe güvenilmemesi gerektiğinin telkin edildiği bir zulüm çağında yaşıyoruz .Ümmetin parçalanmışlığı, akan Müslüman kanı özde değil sözde kalan bir kardeşliğin tezahürüdür. Halbuki biz böyle mi olmalıydık? Biz öyle bir dine sahibiz ki kardeşliğin en güzel örnekliğini tarihe yazmışızdır. Yani biz Müslümanlar Kur’an ve sünnetten ayrıldıkça kardeşlik bilincinden de o denli uzaklaşıyoruz. Rabbimiz Hucurat Suresi’nde ‘Müminler ancak kardeştir’ diyor. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun ve surede kardeşlik hukukuna uyun.
Barışık olmak
Alay etmemek
Ayıplamamak
Lakap takmamak
Hüsnüzanda bulunmak
Gizli hallerini kusurlarını araştırmamak
Gıybetini yapmamak.. Allah Resulü ne güzel açıklamış kardeşliği ‘Sizden biriniz iman etmedikçe cennete giremez. Birbirinizi sevmedikçede iman etmiş olamaz.”
Elif Yakar, ümmet parçalanmışlığı ve kardeşlik bilincinin kaybolduğundan bahsettikten sonra, ulus meselesinin tekvini, ümmet meselesinin ise teşrii oluşu, birbirinden ayrılmaz oluşunu parça ve bütün olarak ele almamız gerektiğinden bahsederek dersi sonlandırdı.
“Ümmet İslami değerler manzumesi üzerinden birlik oluşturulmasıdır. Buna göre bu her ikisini karşıtlık temelinde tanımlamak ve tarif etmek yanlıştır. Ümmeti tek devlete, tek bayrağa, tek dile indirgeyen siyasi bir tanıma dönüştüremeyiz.Ümmet, farklılıkların birlikteliğidir teklerin değil.
Teşrii olan ümmet bizden şunu istiyor: İman etmişseniz ilahi değerlere göre yaşayacaksınız ve Müslüman herkesi ve ulusu kardeşiniz göreceksiniz, ona kardeşçe davranacaksınız ve kardeşliğin gereğini yapacaksınız.
Yıllardır birilerimiz ulus adına ümmeti birilerimizde ümmet adına ulusları yok sayıyor. Gelin hep beraber bu yanlıştan dönelim tekvini ve teşrii kanunları birbiri ile çatıştırmayalım. Her iki kanunun sahibide Allah’tır. Gelin Allah (cc) ‘ın tüm kanunlarına tabii olalım. Ümmetimizde olsun ulusal haklarımızda AMA BİRLİK OLALIM. Allah’ın bütün yasalarına uyalım ki aramızdaki ihtilaf da sona ersin. Kardeşlik edebiyatına değil kardeşlik hukukuna riayet edelim”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Öze Dönüş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.