- Öze Dönüş Hareketi
- Röportaj
- Öze Dönüş Dergisi
- Duyurular
- Öze Dönüş Kitaplığı
- Basın Açıklamaları
- Adıyaman Öze Dönüş
- Diyarbakır Öze Dönüş
- Bitlis Öze Dönüş
- Erciş Öze Dönüş
- Hakkari Öze Dönüş
- İzmir Öze Dönüş
- Makaleler
- Kahta Öze Dönüş
- Mardin Özedönüş
- Diğer Etkinlikler
- Mina Öze Dönüş Der
- Muş Öze Dönüş
- Öze Dönüş Mamoste Der
- Öze Dönüş
- Nurşin Öze Dönüş
- Tatvan Öze Dönüş
- Şırnak Öze Dönüş
- Van Öze Dönüş
- Yüksekova Öze Dönüş
- Tercüme / Analiz
- Haberler
HAYIRLA VE BEREKETLE OLSUN. BİLİNÇ-DER FAALİYETİNE BAŞLADI
Dost ve gönüldaşlarımızla kahvaltıda bir araya geldik. Bu buluşma bizi ziyadesiyle onurlandırdı ve memnun etti. Kahvaltının akabinde Muhterem Nesip Hiçyılmaz hocamız kısa bir konuşma gerçekleştirmişlerdir. Konuşma metni aşağıda ilginize sunulmuştur.
26 Şubat 2017 Pazar 22:42
İstanbulda faaliyetine başlayan Bilinç Der 26 Şubat 2017 de gönüldaşlarıyla dernek merkezinde bir araya geldi.
Muhterem hazirûn! Kıymetli ağabeylerim, hocalarım, değerli kardeşlerim! Hepinizi adil ve kadir olan Allah’ın selamıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz.
Bilinç derın değerli yöneticileri, bu acize, siz kadim dostları, kendi adlarına bir selamlama ve birkaç dakikalık kısa bir konuşma yapma görevi tevdi ettiler.
Takdir edersiniz ki, uzun bir konuşma kolay, kısa konuşma zordur.
Hatibin biri, benden uzun bir konuşma yapmamı istiyorsanız, hemen hazırlanabilirim, fakat kısa bir konuşma talebinde bulunuyorsanız, hazırlanmam için bana uzun bir zaman vermelisiniz demiş.
Uzun meseleleri kısa cümlelerle anlatma, az söze çok mana sığdırma marifetine sahip olmak isterdim, fakat sözü, gönüllere vurulan kilitleri açacak mucizevî bir anahtara dönüştürebilme özelliğim yoktur. Gönül ağacımda marifet meyveleri ikram etme arzum var, fakat selvi ağacı boy verse de meyve vermez. İnce ve yüce anlayış ve kavrayışınızdan cesaret alarak, gönül tandırımda pişirmeden dudaklarıma ham sözler misafir etme cüretinde bulunduğum için bağışlayın.
Bilinç der’ın bilinçli dostları! Bilgi" beş harfli bir kelimedir, beşte dördü "ilgi" dir denir. İlgi, bilginin, sevginin, yer yer nefretin mukaddimesidir. Gelen ilk emri, okuma, Rabb, yazma, kalem, bilmek ve bilmemeği içeren, karanlıkları dağıtan ve insanlara yol gösteren, yön veren bir Dinin mensupları olan bizler, hayata karşı ilgisiz ve bilgisiz duramayız.
BİLİNÇ DER birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etme, hayrı çoğaltma, yaratıcı ve yönetici olan Allah’ın rızasını merkeze alan bilgiyi, yanlışları silen manevi bir silgi gibi kullanma gayesiyle kuruldu. Müslümanlar nezdinde, bilgi, salt bilme değildir. Bilip yaşamayan insanlar, nasıl yaşaması gerektiğini bilmeyen insanlardan daha çok âlim değiller. Hakikati anlatarak yaşamaktan ziyade, yaşayarak anlatan Âlim, ilmiyle amil olandır. Amele dönüşmeyen ilim, âlim için manevi bir ölümdür. İlim kalbin ruhu, cehalet ruhun hastalığıdır.
Bu hayırlı girişim için, abdeste niyet ettiğimiz gibi niyetlerimize de abdest aldırdık. İlahi rıza, niyet ve gayretimizin özü ve özetidir. Düşüncede ferasetin, amelde cesaretin timsali olan müminler için zorluk ve meşakkatin refakat ettiği gelecek, geleceği olmayan bir rahattan çok daha tercihe şayandır. Mutlu, umutlu yarınlar için Zora talibiz. Zorluklar, azmin imtihandır. Takdir edersiniz ki, Allah’tan razı olmak kolay, zor olan Allah’ın razı olduğu insan olabilmektir.
Tolstoy, "Bir insanın bedenini ameliyat etmek için uyutmak, ruhunu ameliyat etmek içinse uyandırmak gerekir" diyordu. Bugün, İslam dünyası olarak muzdarip olduğumuz hastalık, fiziki hastalıktan ziyade, ruhi bir hastalıktır. Bu anlamda bedensel narkozdan daha çok ruhi bir uyanışa muhtacız. Ruhi uyanışı sağlayacak, bedensel yaralarımızı saran, sarmalayan hekimlerden daha çok ruhumuzu yara götüren hâkim insanlar olacaktır.
Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Kusur ve günahlarla malulüz. Hepimizin etki ve katkılarıyla imkân ve kabiliyetlerimiz nispetince, İstanbul’da BİLİNÇ DER. Vasıtasıyla kalplere BİLİNÇ tohumları serpme gayreti içerisinde olacağız, inşallah.
BİLİNÇleme çalışmalarımıza “başlamak için mükemmel olmayı mı beklemeliydik, yoksa mükemmel olmak için zaman kaybetmeden hemen başlamalı mıydık?” sorusu anlamlı ve önemli bir sorudur. Kanaatim, iyi bir bekleme, kötü bir başlangıçtan iyidir, ama kayıpla sonuçlanan bir girişim, kaybetmemek için hiçbir şey yapmamaktan erdemlidir.
Başlamak için mükemmel olmayı bekleyenler, teknede küreğinin üzerinde uyuyup, efendisinin kamçısı kendisini uyandırana dek özgürlük düşleri kuran bir köleden farksızdırlar. Onların hayatı açık unutulmuş bir musluk gibi hep boşa akıp gidecek! Evet, biraz bekledik. Belki de mezkûr bekleyiş kötü bir başlangıç yapmama adınaydı.
Bilinç derin bilinçli gönüldaşları! Bilgiyi sağlam ve sağlıklı bir bilince dönüştürmeyi ahlak haline getirmeliyiz. Bilince dönüşmeyen bilgi, Bilgiliyi kibirlendirir. Takva kumaşını kibir makasıyla keser. Bilinçli insanin yüceliği nefsini küçük görmesindendir. Kendini küçük görmenin büyüklük olduğu hakikatini, bilince dönüşen bilgi öğretir. Bilinci özümseyen insanlar, insanların gözünde büyüdükçe bilinç onları mütevazılaştırır.
Güzel bir insan modeli, güzel bir toplum, güzel bir dünyayı düşlüyoruz. Fakat biliyoruz ki, dünyayı güzelleştirmekle insanı güzelleştiremeyiz, fakat insani güzelleştirirsek dünya da güzelleşir
İnsanı nasıl yetiştirmeliyiz sorusundan önce, nasıl bir insan yetiştirmeliyiz sorusuna cevap vermeliyiz. Nasıl bir birey ve toplum arzuluyorsak, o arzuya varmak için BİLİNÇ tohumları o yönde ekmeliyiz, insanların gönül dünyasına.
Sağlam çocuklar yetiştirmek, bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten daha kolaydır" der Dostoyevski. Fakat bozulmuş yetişkinlerin müfredatıyla sağlam ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek, bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten çok daha zordur.
Sağlam çocuklar sağlıklı düşüncelerle yetiştirilir. Düşünceler sahih olmazsa, Salih nesiller yetiştirilemez. Niyet ve gayretimiz, düzgün çocukların yetişmesi ve bozuk yetişkinlerin düzelmesi yönünde çalışmalar yapmak olacaktır. Bu hayırlı girişime, hepimizin etki ve katkıda bulunacağına inanıyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Öze Dönüş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.