MAĞDURİYETLERLE İLGİLİ YEREL KOMİSYONLAR KURULMALI

15 temmuz 2016 darbe kalkışması sonrası çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle yüz binlere varan insan açığa alındı veya ihraç edildi. Bu uygulamalar sırasında cezayı hakketmediği halde mağdur olan çok sayıda çalışanın varlığı, toplumsal bir soruna dönüşmüş durumdadır. Oluşan mağduriyetlerin ortadan kalkması ve toplumsal ittifakın sağlanması için hızlı adımların atılması adaletin ve vicdanın gereğidir.

Adaletin sağlanması, varsa mağduriyetlerin ortadan kalkması ve kamu vicdanının rahatlatılması için yeteri sayıda komisyonun kurulması gerekir.

Bu komisyonda görev alacak kişilerin adil ve objektif insanlardan oluşması büyük önem arzetmektedir.

Ankara'da kurulmuş komisyonun araştırılacak kişiyi tanımaması, kişi hakkında bilgi toplanmasının zaman alacağı gibi sorunların yanında ilgili komisyonun doğru bilgiye ulaşmasında da problemler yaşanacaktır. Öte yandan Mağdur olan veya itiraz eden kişi sayısının çok fazla olması nedeniyle sadece bir komisyonun bu kadar dosyayı sağlıklı ve uygun süreçte incelemesi imkansızdır. Sadece merkezdeki bir komisyonun dosyalardan sorumlu tutulması, mağduriyetlerin devam etmesine neden olacaktır. Bu nedenle her ilde bir komisyonun kurulmasını öneriyoruz. Bunun daha isabetli olacağına, özellikle kanlı örgüte iltisakı olmayanların daha kısa sürede ayrıştırılacağına ve adaletin tecellisine katkı sunacağına inanıyoruz.

Komisyonun hangi kriterlere göre hareket edeceği konusu, kanlı örgütün tabanı için de özel bir önem taşımaktadır. 1980’lerden beri her hükümetin kendisine bir şekilde doğrudan veya dolaylı destek verdiği, hükümetlerin desteğini aldığı için halkın da kendisine bu nedenle ilgi gösterdiği, çocuklarını teslim ettiği bir örgütün yöneticileri ile tabanını ayırmak adaletin ve devlet aklının gereğidir. Bu örgütün yöneticilerinin ve eylem yapanlarının prangalara vurulmasına hatta idam edilmelerine hiç kimse itiraz etmez ama onlarca hükümetin destek verdiği bir örgütün yurtlarında kalmış veya bir tür ilişkisi olmuş herkesi cezalandırmak da hakkaniyetle bağdaşmaz. Aksi halde yüzbinlerce insan, kanlı örgütün kucağına itilmiş olur. Dolaysıyla kurulmuş olan komisyon veya kurulacak diger

komisyonlar, kendi başlarına bir siyaset izleyemeyeceğine gore, hükümetin onlara akılcı bir yol ve yöntem göstermesi gerekir.

Haklı endişelerden yola çıkılarak alınan tedbirlerin haksız yere mağdur ettiği insanların ve ailelerinin mağduriyetlerinin sürat ve adaletle giderilmesi hem bizim hem de ortak vicdanın talebidir.