21 Kasım 2024
  • İstanbul19°C
  • Ankara15°C
  • Van9°C

KUDÜS'ÜN İŞGALCİSİNİ KARADAN KUŞATMAK

Kudüs'ün İşgalcisini Karadan Kuşatmak

Kudüs'ün İşgalcisini Karadan Kuşatmak

08 Haziran 2018 Cuma 01:32

 

 

7 Ağustos 1979 tarihinde Kudüs’ün işgalcisi rejimin, Lübnan’ın güneyini bomlamasını müteakiben, İran’da İslam devrimini yeni gerçekleştirmiş olan İmam Humeyni, ramazan ayının son cumasını ‘Dünya Kudüs Günü’ olarak ilan etmişti. Bu ilanda “Kudüs günü, sadece Filistinlilerin günü değildir; İslam’ın günüdür. Kudüs günü, küreseldir ve sadece Kudüs’e münhasır değildir. Mustazafların müstekbirlere karşı koyduğu gündür” kaydını düşmüştü.

O günden bu yana dünyanın bir çok noktasında ramazan ayının son cumasında işgalci rejimin gayri meşru ve Filistinlilerin haklı oluşunu seslendiren gösteriler gerçekleşmektedir.

Kudüs Günü, işgalci rejimin cinayetleri karşısında İslam ümmetinin birliğine imkan tanıyan bir potansiyele sahiptir. Zira ortak, büyük ve mukaddes bir hedef için farklılıkların ve ihtilafların bir kenara bırakılabileceği, bırakılması gerektiği bir gün olmaya adaydır Kudüs Günü.

Dünya müslümanları ve özgürlük yanlıları, Filistin’i tekrar İslam dünyasına kazandırmak için bu günü iyi bir imkana dönüştürebilir, şecere-i habise-i mel’une mahiyetindeki işgalci rejimin kökünün kazınması için şecere-i tayyibenin kök salmasına zemin hazırlayabilir.

Kudüs Günü etkinliklerinin sath-ı cihana yayılması, Filistinli mazlumların yanlızlıklarını gidereceği gibi, sağlık görevlisi hemşire Rezzan’ı sırtından vuracak kadar vampir tabiatlı hale gelmiş katil Siyonist rejimi de dizginler ve gün gelir dize getirir.

Kudüs gününde ve her günde işgalci rejimin işlediği mezalimin nasıl sonlandırılacağına dair düşünmek, strateji üretmek ve onları ameli hale getirmek için kesintisiz bir çabaya ihtiyaç vardır. Bu süreçte Siyonistlerin yaşamı çok sevdiği ve ölümden çok korktuğu gerçeğini unutmamak gerekir. Korku, onların zaaf noktasıdır. Bu nedenle Siyonist rejimin çevrelenmesi hayati önem taşımaktadır. Siyonist rejimi çevreleyen ülkelerin güçlendirilmesi ve Siyonist rejim karşıtı olması, karadan bu rejimi vurma imkanını sunar müslümanlara. Yine bu nedenledir ki, Siyonist rejimin hamileri, bu habis rejimi çevreleyen İslam ülkelerini zayıflatma, bölme, yıkma ve ram etme stratejilerini izliyor. Mısır ve Ürdün’e boyun eğdirdiler, Lübnan’ı zayıflattılar, Suriye’yi tar u mar ettiler. İkinci halkada da Irak’ı daha önce viran ettiler. Ta ki, kara sınırlarından Siyonist rejime bir saldırı olmasın.

Tam bu nedenle İslam dünyasının, Siyonist rejimle kara sınırı olan İslam ülkelerinin güçlenmesi ve Siyonist rejim karşıtı bir strateji izlemesi için plan ve program yapması gerekir. Filistinlilere hem insani yardım hem de gerektiğinde askeri yardım yapabilmek ve gerektiğinde doğrudan Siyonistleri vurabilmek için işgalci rejimle

kara sınırı olan ülkeler Filistin sorunu için stratejik bir önem taşımaktadır.

Gaspçı rejim, kendisiyle kara sınırı olan İslam ülkelerinin güçlendirilip bilinçlendirilmesiyle kuşatılmadıkça, Filistinli direnişçilere bu ülkeler üzerinden her türlü destek ulaştırılmadıkça ve gerektiğinde kara sınırlarından bu cani rejime saldırı imkanının varlığı kanıtlanmadıkça, korkak ama kendini güvende hissettiği zaman kan akıtmaktan çekinmeyen Siyonist rejimi frenlemek, ona geri adım attırmak ve onu cezalandırmak mümkün olmayacaktır. Kudüs'ü işgal eden rejimi karadan kuşatmadan caydırıcı sonuçlar almak güçtür.

Kudüs Günü dolayısıyla bu gerçeği bir kez daha ifade etmek istiyor, İslam dünyasının yöneticilerinin, aydınlarının, alimlerinin, aktivistilerinin ve Filistin konusunda duyarlı olan herkesin dikkatini bu önemli konuya yöneltmek istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.