Cafer hoca; İbn-i Teymiye’nin, bir deha olarak bilindiği, hemen hemen bütün ilimlerde vukufiyetinin bulunduğunu ve Selefiliğin üstadı olarak kabul edildiğini söyledi.
İbn-i Teymiye'nin, 1267 yılında siyasi açından karışık olan bir dönemde Harran’ da dünyaya geldiği ve 7 yaşında iken ailesi birlikte Şam’a göç ettiği şeklinde rivayetlerin olduğunu söyledi.
Cafer hoca; İbn-i Teymiye’nin, ilim hayatında ilk eğitimini babasından aldığını, 19 yaşına geldiği vakit fetva vermeye başladığı ve basının vefat etmesi üzerine, onun yerine Şam Emeviye camii vaizliği görevini devraldığını belirtti.
Hama halkının Allah’ın sıfatları ve Rahman arşa istiva etti ayetinin mahiyetini sormaları üzerine, ayeti olduğu gibi anlamak olduğunu yani, Allah’ın arşta yerinin olduğu ve oraya istiva ettiği söylemesi üzerine, halk arasında fırtınalar koptuğu ve bu süreçten sonra İbn-i Teymiye denilince akla ilk gelen şeyin bu olduğunu söyledi.
Cafer hoca İbn-i Teymiye’nin ayet ve hadislerde geçen sıfatları tevil etmeden, ayetleri olduğu gibi anlamak ve kabul edilmesi gerektiğini söylediğini buna örnek olarak;” Yedullah-Allahın eli, Vechullah-Allah’ın yüzü” gibi örnekleri verilebileceğini belirtti.
İbn-i Teymiye’nin fikirleri ve verdiği fetvaları yüzünden birçok defa hapse ve sürgüne maruz kaldığını, Şam kalesinde hapis iken vefat ettiğini, Yazmış olduğu 300 ile 500 kadar eserinden günümüze 64 eserin ulaştığını ifade etti.
