• BIST 9120.73
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 10 °C
  • Van 8 °C

İSLAM DİNİNİN KONUSU İNSANDIR

Ömer Faruk Demir

 

İslam dininin konusu insandır. İslam insana indirilmiştir. Allah insanı muhatap almıştır.

Peygamber, din, kitap...  İnsan için indirilmiştir. Dolayısı ile insan kutsal bir makama oturtulmuştur.

Bu kutsallık hiç bir mahlûka verilmemiştir.

           

İslam’ın gayesi insanın mutluluğudur. Sadece bu dünya değil, ahiret hayatında da mutlu olmasını arzulamıştır. İnsanı başıboş bırakmayıp, onu kitaplarla peygamberlerle, Peygamberlere verdiği mucizelerle zihinsel ve görsel olarak insanı desteklemiştir. Bu mutluluğu yakalayabilmeleri için emirler ve yasaklar indirmiştir. Bu emirleri Kitap ve Peygamber vasıtasıyla insanlara ulaştırmıştır. Peygamberi insani değerlere uygun bir şekilde yaratmıştır. ''Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.'' Peygamber insanın yaşayan Kur'an’ıdır. Kur'an teori, Peygamber pratiktir, Kur'an zihin, peygamber bedendir. ''Onda sizin için güzel örnekler vardır''.

              Allah u Teâlâ’nın kullarına verdiği değer bir annenin evladına verdiği değerle asla ölçülemez. Kendine halife olarak yarattığı insanı en üst makama koymuş, onu seveni seveceğini, onu üzeni üzeceğini, onun bir ihtiyacını giderenin ihtiyaçlarını gidereceğini, onun bir ayıbını örtenin ayıbını örteceğini bildirmiştir. Allah insana gereken önemi vermiş, onun zararına olacak her şeyden kaçınılmasını, haksız yere öldürülmesini, üzülmesini, hakarete uğramasını, aşağılanmasını, kötü lakaplarla isimlendirilmesini, onuruna zarar verecek her türlü söz ve davranışlardan kaçınılmasını kesin bir dille yasaklamıştır.

 

          “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır.(maide:32)

            “(Ey Kâbe!) ne kadar hoşsun, kokun ne kadarda güzel! Şanın hürmetin ne kadar da yüce! Ama canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki Allah nezdinde malı ile canı ile müminin hürmeti, dokunulmazlığı, senin hürmetinden daha büyüktür.” (ibni Mace)

           Hatta ve hatta peygamberimiz(s.a.s) İnsanları soğan ve sarımsak kokusuyla bile olsa rahatsız etmekten sakınmamızı bizlerden istemiştir. Amacı insan, hedefi insanın mutluluğu üzerine kurulan İslam dini insana rahmet ve şefkat kucağını açmış, onu kutsalların en üstüne koymuştur. Peygamber i zi şan efendimiz peygamberlik vazifesini icra ederken insanlara hiç bir zaman sözlü ve fiili şiddet kullanmamıştır. Gayri insani bir şekilde muamele etmemiştir. Allah Teâla da böyle bir davet ve hareket metodunu istememiştir

''(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et''(nahl 125)  ilahi mesajı ne kadar net bir davet programı sunmuş. Ayrıca;

''Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et,  Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.''(Ali İmran 159)

Zaruratı Diniyye(zaruratı hamse)

1-Din emniyeti

2-Akıl emniyeti

3-Nesil emniyeti

4-Can emniyeti

5-Mal emniyeti

Bütün peygamberlerin, bütün dinlerin gönderiliş amacı bunların korunmasıdır. İnsan olmanın, insanca yaşamanın şartlarıdır bunlar ve İslam bunları güvence altına almanın sözünü vermiştir

Peygamberimizin Veda Hutbesinde değindiği insan hakları;

Bu şehir Mekke’nin mübarek olduğu gibi, mallarınız, canlarınız, namuslarınız da her türlü tecavüzden korunmuştur. Diyerek, Peygamberimiz kişilere, Can ve Mal güvenliği ve yaşam hakkı vermiş. Bir kişiyi öldürmeyi, işkence yapmayı, mallarına el koymayı yasaklamıştır. Veda Hutbesi’nde verilen mesajlar evrenseldir. Bu evrensel mesajların bazıları şunlardır:

• Can ve mal güvenliği esastır.
• Kadınların ve erkeklerin birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları vardır.
• Emanete hıyanet edilmemelidir.  
• Kan davaları ve tefecilik kesinlikle yasaktır.
• Bütün insanlar hukuk önünde eşittir.
• Hiç kimseye zulmedilemez ve hiç kimsenin malı haksız yere yenemez.

Kim kalkıp diyebilir ki, İslam şiddet içerir, İslam terördür, İslam şiddetle büyümüştür. İslam’ın öğretileri ilahidir ve insanın yaratılışına birebir uygun öğretilerdir. İnsanı yaratan Yüce Allah, insanın nasıl mutlu olacağını en iyi bilendir. Gönderdiği öğretilerde ona göre belirlenmiştir.           

“Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz…’’(Bakara 83)

         İslam da tüm bu olanlar insana gereken önemin verilmesini, insanın Allah’ın en seçkin ve saygın kulu olduğunu,’’insanların en hayırlısının yine insanlara yararı dokunanın’’olduğunu bu mektep bize öğretmiştir. Bu mektep insanı dar kalıplardan çıkarıp, düşünmeye, fikir üretmeye, insan onurunu, saygınlığını korumaya teşvik eden bir okuldur. Kötülüğe karşı dahi iyilik yapılmasını, affediciliğin bir erdemlilik olduğunu Müslümanlara öğretmiştir.

           Kısacası peygamberinde, âlimlerinde, kendisini mükellef olarak kabul eden inanan Müslümanların da ellerinde tek malzeme vardır. O da insandır. Mü’ minin muhatabı insandır. Yüce Allah onu insani değerleri içinde barındıran bir cevher olarak yaratmıştır. Senin İlahi ve Kur’ ani değerlerini kabul edebilecek bir formatta yaratmıştır. Onu mükemmel bir insan olarak görmek istiyorsan, o zaman sen mükemmel bir insan, mükemmel bir Müslüman olmak zorundasın.

            ‘Şiddete başvuranların söyleyecek sözleri kalmamıştır, fikren tükenmişlerdir, aciz kalmışlardır.

Sözün gücüne inanmalıyız. Söz hayattır, söz kazanımdır, söz kurtuluştur…

‘’Söz ola kese başı

  Söz ola kese savaşı’’

O zaman fikri mükemmel, zikri mükemmel bir Müslüman olmalıyız. Sorumluluk bilinci içerisinde olmalıyız ki, Rabbimizin rızasına nail olabilelim.

‘’Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?’’ (Saff 2)

Sözü, bilgiyi, teoriyi, yaşamla, pratiklerimizle buluşturarak hayat bulmalıyız. Yaşamdan uzak kalan ne sözün nede bilginin faydası olur.

‘’Güzel söz sadakadır.’’

‘’tebessüm sadakadır.’’

“Din, güzel ahlâktır.”

Gibi hadisler dinimizin insana yaklaşım tarzının nasıl olacağını nede güzel belirlemiştir. Bunun dışındaki yöntemler dinimize zarar vermekten öteye geçmeyecektir.

Peygamber efendimiz gaddar, zalim, birbirini kıran, kendi öz çocuğunu diri diri gömen bir toplumdan, şiddete başvurmadan sözle ve yaşayarak mükemmel bir toplum ortaya çıkarmıştır ve biz onları rahmetle anıyoruz.

 

DARBE ÜZERİNE;

Ülkemizde 15 Temmuz da bir darbe girişiminde bulunulmuştur. Bu darbeyi nefretle kınıyoruz.

 Ve DARBEYE HAYIR diye haykırıyoruz.

Kendini bu ülkenin tek sahibi zanneden, bu zavallılar,  dinimizi de kullanarak dış güçlere hizmet etmişlerdir. Tarih bu zihniyeti lanetle anacaktır.  

 

ÖZE DÖNÜŞ DERGİSİ SAYI 7

   

                                                                            

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Öze Dönüş | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : Van Öze Dönüş Der Tlf: 432 212 10 18 | Haber Scripti: CM Bilişim