Yerel seçim sath-ı mailine girildiği günden beri partiler ve teşekküller arasında çıkar eksenli politik ittifaklar, yakınlaşmalar, destekler yaşanmaktadır. Seçime yaklaşıldıkça da politik tercihler üzerinden değerlendirme ve tartışmalar hem artış gösterir hem de seçmen tabanına doğru yayılır.
Bu bağlamda bize yöneltilen sorular, bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanan yanlış değerlendirmeler veya yersiz isnatlar nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı bir kez daha hasıl oldu.
21 Ağustos 2016 tarihinde Özedönüş Hareketi ile ilişkisi kesilen birkaç kişi (Mehmet Kamaç, Murat Bozdemir, Ahmet Kaya, Mehmet Pala) kurdukları ‘İnsan ve Özgürlük’ isimli tabela partisi ile 31 Mart 2019 yerel seçimleri için HDP çatısı altında seçim ittifakına girmişlerdir. Bu sürecin sonunda iki kişiye HDP’den ilçe belediye başkan adaylıkları verilmiştir.
Adı geçen şahısların Özedönüş Hareketi ile ilişkilerinin olmadığına ve fiillerinin kendilerini bağlayacağına ilişkin 30 Nisan 2017 tarihinde bir açıklama yapmıştık ancak herkesin bu açıklamadan haberdar olması mümkün değildi. Seçim atmosferine girildikçe seçmenin de seçime olan ilgisi gereği partiler, adaylar ve tercihler gündeme geldiğinden, konuya dair bilgisi olmayanlar mezkur şahısları yanlış konumlandırabilmektedir. Kimileri de bu insanları fiili tercihleri yerine bilerek geçmişleriyle bağlantıları üzerinden değerlendirme yoluna gidebilmektedir.
Söz konusu şahısların ve tabela partilerinin Özedönüş Hareketi ile uzaktan yakından, doğrudan ve dolaylı hiç biri ilişkilerinin olmadığını, durumu bilmeyenler için bir kez daha açıkça beyan ediyoruz.
Konuyu bildiği halde bu insanları tercihlerini değiştirmemiş gibi değerlendirenlere de hatırlatmak istediğimiz hususlar var:
İnsanoğlu tekvinen özgür, teşrien memur yaratıldığı için tercihte bulunma imkanına sahiptir. Tercihlerini ilahi memuriyetine uygun yapması gerektiği gibi ona aykırı da yapabilir ve tercihlerinin sonucundan sorumlu tutulur. Bu tekvini imkan dolayısıyla insanlar dünya görüşlerini, düşüncelerini, siyasi tercihlerini, mahallelerini, meşreplerini, mezheplerini ve hatta en uç nokta olan dinlerini dahi değiştirebiliyorlar. İnsanoğlunun dünyevi ve uhrevi açıdan değerlendirilmesi, ölüm gelip çatmadan önceki son tercihi üzerindendir. Son tercih, önceki tercihleri geçersiz kılar, iptal eder. Ateist olan bir insan müslüman olduktan sonra ateizmle, Müslüman bir insan Hristiyan olduktan sonra İslam’la, solcu bir insan sağcı olduktan sonra solculukla, A partili olan biri B partili olduktan sonra A partisiyle, X camiasından olan biri Y camiasına geçtikten sonhra X camiasıyla değerlendirilemez, değerlendirilirse ahlaki, vicdani ve gerçekçi olmaz. Zira bu tür tercihler sonucu mensupları arasında yolları ayrılmayan hiç bir din, mezhep, tarikat, parti, dernek, cemaat ve örgüt yoktur. Tümünün inşacısı insan olduğundan tümü de bu tür tercihler sonucu yol ayrımını yaşamışlardır, yaşıyorlardır ve yaşayacaklardır. Bedihiyattan olan bu gerçeği farklı göstermeye çalışmak, insan ve hayat gerçeğiyle bağdaşmaz.
Özedönüş Hareketi ile yolları ayrılan bu insanların da yer yer ve zaman zaman Özedönüş Hareketi ile geçmişteki ilişkilerine atıfta bulunmaları, kırk yıllık mazisi olan köklü bir yapıdan uzaklaşmanın getirdiği açığı gidermeye, siyasi ikballeri için feda ettikleri geçmişlerinin üzerinden itibar kazanmaya dönük politik manevra olarak değerlendirilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
ÖZEDÖNÜŞ HAREKETİ