Suudi Arabistan öncülüğünde Katar’a uygulanan yaptırımların açıklanan nedenleri, Arap ve islam dünyası için hem tehlikeli hem de utanç vericidir.
Sorunun giderilmesi için Katar tarafından yerine getirilmesi istenen konular arasında Hamas yöneticilerinin Katar’dan ihracı, Hamas üyelerinin hesaplarının dondurulması, Hamas’a mali yardımın durdurulması, Mısırlı İhvan üyelerinin Katar’dan çıkarılması, İran ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi gibi istekler yer almaktadır.
Yetmiş yıldır Filistin’i işgal eden Siyonistlere karşı böyle bir birlik, cesaret ve yaptırım örneği gösteremeyenler, mazlum Filistinlilere ve İhvan üyelerine karşı seri ve cesur (!) bir hareket sahneliyorlar.
Bu taleplerin hangisinin altına büyük Şeytan Amerika ve Siyonist rejim imza atmaz? Bu talepler Amerika ve Siyonist rejimin mi yoksa Arap ülkelerinin mi? Yoksa siyonistleşen Arapların mı? Böylesine bir benzeşme ve eşleşme utanç vericidir.
Katar’a yaptırım kararı alan Arap ülkelerindeki yöneticilerin İslami bir duyarlılıkları olmadığı gibi Araplılık gibi milli bir duygu ve haysiyetleri de yoktur. Olsaydı, Filistin’e İslami nedenlerle değil, milli nedenlerle sahip çıkarlardı. Sahip çıkmadıkları gibi, onlara ev sahipliği yapan bir Arap ülkesine de neredeyse savaş açacak bir duruma geldiler.
Arabistan'ın öncülüğndeki Arap ülkelerinin bu hamlesi, Filistinlileri Siyonist rejime teslim olmaya zorlama girirşimidir..
Bu ülkelerin İhvan’a olan karşıtlıklarının temelinde de İhvan’ın öngördüğü siyasal sistemin monarşi olmaması, İslami ve yerel olmasıdır. Bu nedenle İhvan mektebini kendi monarşileri için beka sorunu olarak görüyorlar.
Arap ülkelerinin Siyonist rejim karşıtı bir askeri birlik yerine İran karşıtı konumlanmaları da İslam dünyası için bir tehlikedir. İslam dünyasındaki her iç ihtilaf ve savaş, Amerika ve Siyonist rejimin işine gelmektedir ve onlara dolaylı yoldan hizmettir.
Arap-İran karşıtlığı beraberinde mezhebi bir karşıtlığı da alevlendireceği için daha büyük bir tehlikedir. İslam dünyası, şer odaklarının teşvik ve tahrikiyle Batı dünyasındaki Orta Çağ savaşlarını tecrübe etmemeli.
Amerika ve Siyonist rejimin, İslam dünyası üzerine tehlikeli planlar hazırladıklarına dair işaretler ve karineler görüyoruz. Umarız kendilerini Amerika’nın dümen suyuna bırakmış Arap rejimleri, fazlasıyla kan-revan içinde olan Ortadoğu’yu yeni ve daha tehlikeli bir girdaba sürükleyecek adımları atmadan girdikleri çıkmaz yoldan geri dönerler.
