IŞİD' cinayet şebekesi Perşembe sabahı Kobani ve çevresine saldırarak yüzlerce kadın, çocuk ve sivil katlederek ve yüzlercesini de yaralayarak kanlı ve çirkin yüzünü bir daha gösterdi.
Uzun yıllar süren mücadelelerinin sonucunda belli kazanımlar elde eden Kürtler, buna tahammül edemeyen uluslararası güçlerin ve onların taşeronluğunu yapan yerli yapıların saldırılarına maruz kalmış, ağır bedeller ödemişlerdir. Uluslararası güçlerin güdümündeki karanlık odakların Kürdistan’a ve Orta Doğuya yönelik operasyonları katliamlarla devam etmektedir.
Son yıllarda İslam aleminde türeyen ve İslam adına hareket etiklerini iddia eden terör ve cinayet şebekelerinin katliamları kadın çocuk demeden masum ve günahsız insanları da hedef almıştır. Bu şiddet ve terör şebekeleri son olarak Batı Kürdistan’ın Kobani kentini hedef alarak yüzlerce masum insanın canına kast ederek çirkin yüzünü bir daha göstermiştir
Uluslararası büyük güçlerin emri ve direktifleri ile hareket ettiği anlaşılan bu cinayet şebekesinin Ramazan ayı içerisinde işlediği bu cinayetler sadece bölge halklarını tehdit etmekle kalmayıp bütün insanlığın zihnindeki İslam algısının negatif şekillenmesine de ortam hazırlamaktadır. İŞİD ve benzeri paravan örgütler sadece bölgesel olarak ortaya çıkmış bir vahşet hali değil, İslam dünyasının her tarafına yayılma istidadı olan etnik, dini ve mezhebi kavgaları körükleyecek hastalıklı bir ruh halidir. Bu hastalıklı ruh hali kendisi gibi düşünmeyen ve kendi egemenliğine tabi olmayan herkese haksız ve vicdansız bir şekilde saldırmakta, masum insanların kanını dökmekte, kutsal mekanları bombalamaktadır.
Yüzyıllardır inkar ve asimilasyon politikalarına maruz kalmış Kürt milletinin varoluş mücadelesine, coğrafyasına temel insani haklarına yönelik saldırıların hiçbir dini, ahlaki, insani gerekçesi olamaz.
Gözyaşı, kan ve ateş deryasına dönmüş olan ve mazlumların feryadının arşı titrettiği İslam coğrafyasındaki bu ateşe bölge ülkeleri su dökmeleri gerekirken, yaşanan savaşlara taraf olarak bu tekfirci ve dışlayıcı zihniyeti cesaretlendirmekte, zulümlerine ortak olmaktadırlar.
Kürt halkının meşru kazanımlarını hedef alan her türlü saldırının kabul edilemez olduğunu, bu saldırıları yapanların tarih ve insanlık vicdanında mahkum edileceğini belirtiyor ve bu güçlere destek verenlerin meşruiyetlerinin olmadığını deklere ediyoruz.
Bütün dünyanın hür insanlarını bu insanlık dışı katliamlara karşı sessiz kalmamaya, İnsani değerleri koruma adına mazlumlarla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.
İslami ve insani değerlere yönelik bu barbarca saldırıları şiddetle kınıyor olaylar nedeniyle vefat eden kişilere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara şifa diliyoruz. Olaylarda şiddete başvuran, onları destekleyen, cesaret veren, cana ve mala kasteden kişileri şiddetle kınıyoruz."
Öze Dönüş Hareketi olarak bu katliamlara karşı sessiz kalmayacağız ve mazlum kardeşlerimizin yanında zalime karşı durmaya, katilleri ve canileri kınamaya devam edeceğiz.
Öze Dönüş Hareketi