Adana Öze Dönüş Derneğimizinde içinde yer aldığı Mazlumder Adana şubenin organizasyonu ve diğer sivil toplum kuruluşlarının desteği gerçekleştirilen basın açıklamasının girişini Orhan Göktaş yaparken basın açıklamasını sivil toplum kuruluşları adına Ali Aygün okudu.
Mavi Marmara saldırının yıl dönümü olması münasebeti ile de basın açıklamasında Adana daki mavi Marmara gazilerinden Fevziye Şenoğlu, Cihangir Pakdil ve Suat Koşmaza söz hakkı verildi.
Dua ile basın açıklaması son buldu.
KUDÜS İŞGAL ALTINDAYSA FİLİSTİN İŞGAL ALTINDADIR!
FİLİSTİN İŞGAL ALTINDAYSA TÜM MÜSLÜMANLAR İŞGAL ALTINDADIR!
Dünya Kudüs Günü, 1979’dan bu yana tüm dünyada Ramazan ayının son cumasında Müslümanlar ve özgür ruhlu insanlar tarafından yürüyüşler, basın açıklamaları ve toplantılarla anılmaktadır.
Bu yıl Dünya Kudüs Günü’nün, Korsan İsrail’in 10 kardeşimizi hunharca şehit ettiği, 24 ağır 56 kardeşimizi yaraladığı Mavi Marmara katliamının yıldönümüne denk gelmesi bizler açısından ayrıca önemlidir. Buradan M.Maramara şehitlerini rahmet ve minnet ile anıyoruz. Gazilerimize de hayırlı ve bereketli ömürler diliyoruz.
Kudüs tarih boyunca farklı din ve inanışların bir arada yaşadığı “Daru’s Selam” yani barış yurdudur. Ancak 09 Aralık 1917 tarihinde Kudüs, Osmanlı’dan İngilizlerin eline geçti ve İngiliz mandası haline gelen Filistin’in başkenti oldu. 14 Mayıs 1948 yılında İngilizlerin kontrolündeyken, şehrin anahtarı sözde İsrail devletini ilan eden Siyonistlere teslim edilmişti. Siyonistler Arap Müslümanların direnişine rağmen, İngilizlerin de desteği ile Kudüs’ün yüzde seksenini oluşturan batısını işgal etti. Şehir Batı Kudüs ve Doğu Kudüs diye ikiye ayrıldı. Siyonist devlet, 1967 yılında Doğu Kudüs’ü de işgal ederek şehrin tamamını işgal etmiş oldu. Bu işgal hala devam etmekte ve şehir halkı da hala Siyonistlere direnmektedir.
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa Siyonist işgalciler tarafından yönetilmektedir. İşgalcilerin Kudüs’ü Yahudileştirmeye yönelik çalışmaları devam etmektedir. Arap Müslümanları şehirden çıkarmak suretiyle siyasi ve demografik yapıyı değiştirmek için işgalci Siyonistler sürekli şeytani yöntemlere başvurmaktadır. Kudüs Şehri Adaletin ve Hukukun var olduğu “Daru’s Selam” olduğu günleri aramaktadır.
Biz gayet iyi biliyoruz ki;
İngiltere, abd ve diğer emperyalist ülkeler Müslüman coğrafyanın kalbine Siyonist devleti bir hançer gibi saplamalarının amacı, tüm İslam coğrafyasını parçalamak, bölmek ve ele geçirip sömürmektir.
Ve yine iyi biliyoruz ki;
Bölgede oynanan bütün oyunlar ve bölgedeki bütün politikalar küresel güçler tarafından Siyonist işgalcinin güvenliği çerçevesinde şekillendirilmektedir.
Sözde devlet ama gerçekte emperyalistlerin desteklediği Siyonist bir çete olan bu yapı 71 yıldır icra ettiği terörist eylemlerle yalnızca Filistin topraklarında değil bütün bölgede barışı tehdit etmekte ve huzuru bozmaktadır.
Bölgedeki Müslüman devletler istisnalar hariç, maalesef şimdiye dek Filistin halkı için dişe dokunur bir adım atmış değiller. Küresel emperyalistlerin izin verdiği kadar veya kendi halklarına şirin görünmek adına göstermelik bazı adımlar dışında bir varlık göstermiş değiller.
Siyonist işgalci, Filistin halkına uyguladığı insanlık dışı ablukayı tüm ağırlığıyla devam ettirmektedir. Sürekli ve sistemli olarak çeşitli bahanelerle Filistinli çocuk, kadın ayırımı yapmadan kardeşlerimizi ya katlediyor ya sürgün ediyor ya da zindanlara dolduruyorlar.
Büyük Şeytan ABD, Siyonist İsrail, İngiltere ve onlara destek veren yerli uşakları ‘Yüzyılın Anlaşması’ adı altında Filistin direnişini tarih sahnesinden silmek, Gazze halkını açlığa ve sefalete mahkûm etmek, Hamas’ı ve İslami Cihad’ı köşeye sıkıştırmak ve hatta yok etmek istemektedir.
KUDÜS GÜNÜ;
1979 yılından beri; Ramazan ayının son Cuma günü dünya Müslümanları tarafından ‘Kudüs Günü’ olarak seçilmiştir. Bu gün dünyanın her yerinde Müslüman Filistin halkının haklarını destekleme konusunda milletler arası dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.
Kudüs Günü; Kudüs'e münhasır bir gün değil aynı zamanda mazlum milletlerin zalimlere başkaldırı günüdür.
Kudüs günü; Başta Filistin, Suriye, Yemen ve Irak halklarının çektiği acıların müstekbirlerden ve destekçilerinden hesabının sorulacağı gündür. Mısırda, Myanmarda, Doğu Türkistanda, Patanide ve dünyanın tüm mazlum coğrafyalarında zulüm altındaki mazlumların zalim diktatörlerden hesap soracağı gündür.
Kudüsün özgürlüğü ümmetin özgürlüğüdür. Abluka altına alınan Aksa’nın düşmesi, kalbin durması, hayatın son bulması demektir. Bu bilinçle yakıldı intifada ateşi. Ümmetin kalbinin atmaya devam etmesi için, Kudüs Gününü, bilinçlenme, sorumluluğu idrak ve zulme karşı direniş ruhuna dönüştürelim.
Buradan, Adana dan; Bedenlerini barikat yapan, Tanklara karşı taşlarına sarılan, Kırılan minik kollarına rağmen sapanlarını bırakmayan, Yaşlısı-genci, kadını-erkeği Filistini, Aksayı, Kudüsü savunan izzetli yüreklere selam gönderiyoruz.
MAZLUMDER Adana Şubesi ve Filistin Dostları Olarak;
Özelde Türkiye genelde Dünya Müslümanlarını;
Katil ve işgalci Siyonistlerin her gün Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini ve hürmetini ayaklar altına alması, onu tahrip etmesi, Müslüman Filistinlilere Mescid-i Aksa’yı yasaklaması ve Filistin halkına uyguladığı insanlık dışı ablukaya karşı iş birliği yaparak harekete geçmeye davet ediyoruz.
Özelde Türkiye devletine, genelde halkı Müslüman olan bütün devletlere ve tüm hukuk devletlerine;
Hiçbir hukuk tanımayan Siyonist çeteyi devlet olarak tanımamaya, onula ikili ilişki kurmamaya ve Filistin halkının uluslararası arenada haklarını savunmaya devet ediyoruz.
Son söz olarak diyoruz ki; bizler, dillerin ve dinlerin farklı renklerine tahammül edildiği özgür bir Kudüs'te buluşacağımız günü hasretle beklediğimizi ve bu güne ulaşmak için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.
Her şeye rağmen Kudüs; Ümmeti emperyalistlere, Siyonistlere ve onların işbirlikçilerine karşı birleştirecek ve vahdet oluşturacak ortak değerimizdir.
- Selam olsun küresel istikbara ve siyonizme karşı direniş sancağını omuzlayanlara…
- Selam olsun yeryüzünün mazlumlarına umut müjdeleyen özgür yüreklere…
- Selam olsun, Filistin’e, Filistin’in direniş erlerine, Kudüs’e ve yeryüzünün tüm mağdur ve mazlumlarına.
