Yasin hoca; İslam anlayışına baktığımızda Müslüman bireyin sadece bazı ritüellerden ibaret bir yaşam sürdürmesini istemediğini, İslam fıtratı üzere doğan bireyin hayatının her evresinde çok hassas bir şekillenmeye ihtiyaç hissettiğini ve bunun tüm hayatını etkileyen bir durum olduğunu söyledi.
Müslüman bireyin yürüyüşü konuşması evliliği ticareti siyaseti savaşı ve daha aklımıza gelebilecek her türlü işin belli normlara sahip olduğunu, Tüm hayatı içerisinde amaçsız ve boş sayılabilecek amellerden kaçınması gerektiği dile getiren Yasin hoca; Zira gaflet sayılan amaçsızlık veya boş işlerle uğraşmanın yozlaşma ve amacın yitirilmesi anlamına gelebileceğini söyledi.
Müslüman birey ve toplumların arzu edilen bir yaşam ve literatüre sahip olmalarını olumlu ya da olumsuz etkileyen faktörler olduğunu, Zira İslam olmak veya Müslüman olmak işin bittiği ya da her şeyin garanti altına alındığı anlamına gelmediğini, kabullenmenin ya da iman etmenin sadece bir başlangıç hükmünde olduğunu belirtti.
Yasin hoca; İslam’ın Müslüman birey, toplum ve bunların oluşturduğu medeniyetten beklentisinin saf, duru katışıksız ve ayırıcı bir hayat ve bu hayatın renklerinin belirginliğinin olması ve Müslümanın edindiği donanımla etkilenen değil etkileyen olması gerektiğini, İlk dönem İslam toplumunun şekillenişine baktığımızda bunu çok net görmekte olduğumuzu, Mekke döneminde Mekkeli müşriklerin yaşanan ideolojik krizden çıkmak için yaptıkları tekliflerinin ret edilmesi, Medine de oluşan Müslüman toplumun kılık kıyafetten tutunda ticari münasebetlere kadar gayri Müslimlerden ayrışma çabaları buna örnek gösterilibileceğini söyledi
