Öze Dönüş Hareketinden yapılan açıklama:
Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.(İbrahim/42)
Mısır zindanları bir Yusuf’u daha ağırladı ama bu sefer ki Yusuf zindandan, edna olan bu dünyamıza teşrif etmedi. Şahidlik makamından Şehidlik makamına erişti…
Müslüman kardeşler, yüzyıllık bir direnişin, sabrın ve çilenin ardından ilmik ilmik dokudukları bir emek ile neşet ettikleri topraklardaki çağın bir firavununu devirerek yakın bir zamanda (2012) destansı bir seçimle iktidara geldiler. Muhammed Mursi, ülke tarihinde demokratik yöntemlerle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı oldu. Meşru, sivil, şiddetten uzak, Hakk’ın ve halkın hududuna riayet ederek, tüm batılı sözde demokrasi havarilerine ders verircesine destansı bir seçim ile iş başına geldi.
Bu iktidar, Mısır’da hüküm süren çağdaş Firavunluk sisteminin, baskı ve zulmün, halkı bezdiren uygulamaların son bulacağı bir adımın habercisiydi. Aynı zamanda artık büyük şeytan ABD ve ABD’nin hamisi olduğu Siyonist devletin çıkarı değil mazlum Mısır halkının, Filistin halkının ve tüm dünya Müslümanlarının çıkarının esas alınacağı politikaların uygulanacağı günlerin gelmesi demekti… Bu iktidar, kutlu bir devrimdi…
Elbette böyle bir senaryo büyük şeytan ABD ve dostlarının kabulleneceği bir senaryo değildi. Firavun memleketinde, büyük şeytan ve dostlarına köpeklik edecek ve kendi memleketinde firavunluğa heves edecek olan firavun torunları hala yaşamaktaydı. İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda başta büyük şeytan ABD ve Siyonist devlet olmak üzere yekvücut olan bütün batılı devletlerin ve onlara uşaklık eden İslam dünyasındaki zalim yöneticilerin desteği ve himayesi ile firavun torunu Abdulfettah el Sisi’nin eliyle bir darbe gerçekleştirildi. Meşru seçimlerle ülke tarihinde ilk defa sivil bir isim olarak devlet başkanlığına seçilen Muhammed Mursi tutuklandı. İslam karşıtı koalisyonun tasarladığı ve tüm araçları ile katkı sunduğu bir vahşet yaşandı ve binlerce cana mal oldu. Batının sahte demokrasi havariliğinden eser yoktu. Gerek darbe teşebbüsüne gerekse de darbeden sonraki tüm hukuksuz yargılama ve idamlara üç maymunu oynadılar. Bu hep aşina olduğumuz çifte standardın ve batılı barbarlığın bir yüzüydü. İslam coğrafyasından da bir ses çıkmadı. Çünkü kukla yönetimler işbaşındaydı. Çıkan sesler ise cılız kaldı…
‘‘Kur’an anayasamızdır, İslam şeriatının gayrında hayır yoktur’’ diyen Muhammed Mursi tüm ümmetin şahitliğiyle şehitliğe yürüdü. Kahraman selefleri gibi baş verdi ama baş eğmedi. Onu bu akıbete duçar eden cellatlar da selefleri gibi aşağılanmış zalimler olarak tarihteki yerlerini aldılar/alacaklar… Hakkın müdafaası söz konusu olduğunda, ölüme bile zerre korku hissetmeden, tebessümle izzetli ve onurlu bir şekilde yürüyenlere ve bu uğurda baş verip baş eğmeyenlere selam olsun… Muhammed Mursi’ye ve seleflerine ve gelecekte de onların izinden yürüyecek olanlara selam olsun…
ÖZE DÖNÜŞ HAREKETİ olarak Şehid Muhammed Mursi’nin şehadetini tebrik ediyoruz. Başta İhvani Müslimin olmak üzere Mısır halkının ve İslam Ümmetinin başı sağ olsun.
Zalimler için yaşasın cehennem