Basın Açıklaması
Bismillahirrahmanirrahim
Dünya Kudüs Günü, 1979’dan bu yana tüm dünyada Ramazan ayının son cumasında Müslümanlar ve özgür ruhlu insanlar tarafından yürüyüşler, basın açıklamaları ve toplantılarla anılmaktadır.
Bu yıl Dünya Kudüs Günü’nün, Korsan İsrail’in 10 kardeşimizi hunharca şehit ettiği, 24 ağır 56 kardeşimizi yaraladığı Mavi Marmara katliamının yıldönümüne denk gelmesi bizler açısından ayrıca önemlidir.
Dünya Kudüs Günü, İslam’ın direniş günlerinden biridir!
Batılı sömürgeci devletlerin ‘Ortadoğu’ diye adlandırdığı, insanlık tarihinin beşiği mesabesindeki bu savaş yorgunu topraklarda son yüzyılda meydana gelen olaylar insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir vahşeti gözler önüne sermektedir. Savaşlar, katliamlar, doğal olmayan afetler ve maneviyat erozyonuyla boğuşan coğrafyamızın hiç şüphesiz en sancılı ve kırılgan noktası, Filistin coğrafyası ve tabi ki Kudüstür.
Sözde ‘Arap Baharı’ ile Müslümanların ve dünyadaki tüm özgürlük taraftarı insanların gündeminde geri sıralara düşürülen Filistin ve Kudüs meselesi, bugün geldiğimiz noktada yeniden insanlığın ilk ve en önemli gündem maddesi haline gelmek üzeredir ve gelmek zorundadır.
ABD’nin, fütursuzca bir kararla büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması, Suriye toprağı olan Golan’ı Siyonist İsrail’e peşkeş çekmesi, on yıldan fazladır devam eden Gazze’ye yönelik Siyonist ablukanın süreklilik kazanması, Filistinlileri ve dünya Müslümanlarını patlama noktasına getirmiştir. Bugün Müslüman devletler ve halklar iç sorunlarıyla uğraşırken Mescid-i Aksa’nın altında kazılar devam etmektedir. Aksa Camii’nin duvarlarının çökmesi belki de an meselesidir. İşgal parlamentosu, Mescid-i Aksa'yı Müslümanlarla Siyonistler arasında paylaştırmaya cüret edebilmektedir. İşgalci sayısını arttırmak içinse Kudüs civarında yeni yerleşim yerlerinin yapılmasına onay verilmiştir.
Büyük Şeytan ABD, Siyonist İsrail, İngiltere ve onlara destek veren yerli uşakları ‘Yüzyılın Anlaşması’ adı altında Filistin direnişini tarih sahnesinden silmek, Gazze halkını açlığa ve sefalete mahkum etmek, Hamas’ı ve İslami Cihad’ı köşeye sıkıştırmak ve hatta yok etmek istemektedir.
Kudüs hepimizin önünde bir imtihandır ve Kudüs’ü özgürleştirmek ancak Siyonizm’e, küresel kapitalizme ve emperyalizme karşı küresel İntifada’yı başlatmakla mümkündür. Unutmayalım ki Dünya Kudüs Günü, sadece bir anma günü değildir. Bugün, Kudüs’teki direnişe destek olma, Filistin davasına, Gazze’ye, Hamas’a ve İslami Cihad’a sahip çıkma günüdür. Kudüs’ün kurtuluşu ümmetin kurtuluşudur ve Kudüs, yeryüzünün tüm büyük ve küçük şeytanlarına karşı mazlumların direniş kardeşliğinde buluşmasıyla kurtulacaktır.
Kudüs, saraylarında batılı liderlerle kadeh tokuşturup halklarına karşı ihanet ittifakları kuranların, fitne tohumları ekenlerin ve kirli iktidarları için ümmetin kanına girenlerin diplomatik oyunlarıyla değil; tankların karşısına dikilmiş İntifada çocuklarının ve onları düşman karşısında sahipsiz bırakmayanların dayanışmasıyla özgürleşecektir.
Ey araplar ! Ey Müslümanlar size Evs ve Hazrec kabilelerinin haberi gelmedi mi...!
Tarih okumadıysanız gözlerinizin önünde ceryan eden; Irak, Libya, Suriye devletlerinin halinden de mi ders almayacaksınız? Eğer bugün sesinizi yükseltmez ve birlik olamazsanız hiç kuşkunuz olmasın ki Amerika ve uşaklarının yeni hedefi sizsiniz...
İslam Ümmetinin birlik, kurtuluş ve esenliği ancak ve ancak etnik, ulusal ve mezhebi çekişmelerden uzak durmakla ve Kudüs gibi temel ve merkezi bir davada buluşmakla mümkündür.
Kudüs, bize izzetin teslimiyette değil direnişte olduğunu ispatlamıştır. O halde Kudüs’e sahip çıkmak, böyle bir direniş bilincini diri tutmaktır.
Bizler, tüm İslam ülkelerinden Korsan İsrail ile olan ilişkilerini kesmelerini talep ediyoruz.
Bu cümleden olmak üzere hükümetten Mavi Marmara konusunda Katil İsrail’le yapılan anlaşmayı ve Siyonist İsrail devletiyle yapılan gizli –açık tüm anlaşmaları iptal etmesini ve terör devleti İsrail ile başta siyasi, iktisadi, askeri ve istihbari olmak üzere tüm ilişkilerin kesilmesini istiyoruz.
Hem İsrail hem de Türkiye vatandaşı olan Yahudilerin İsrail’de askerlik yapmasına izin veren kanunun iptal edilmesini, Siyonist elçiliğin kapatılmasını, Siyonist İsrail’in güvenliğini sağlayan Malatya Kürecik NATO Üssü’ndeki radarın sökülmesini, Korsan İsrail’in Gazze’den çaldığı doğalgazın Türkiye üzerinden satılmasını öngören mutabakat zaptlarının ve anlaşmaların lağvedilmesini talep ediyoruz.
Devlet yetkililerinin de defalarca söylediği gibi Kudüs’ün tapusu bizim arşivlerimizde olduğuna göre hükümetten bunları talep etmek en doğal haktır.
Malezya Devletinin onurlu tavrının en azından Kudüs konusunda iddia sahib-i olanlara örnek olmasını temmeni ediyoruz.
Bu arada Türkiye'ye ambargo hazırlığında olan Trump’ın Temmuz ayında Türkiye ye gelmesinin red edilmesini bekliyoruz.
Rabbimiz! Tüm Müslümanları, dünyadaki tüm mazlum ve mustazaf halkları arzına varis kıl, müstekbirlerin saltanatlarını izzetli kulların eliyle devrlidiğini bize görmeyi nasip et. Kudüsün işgal altında olduğu son cuma son ramazan olması duasıyla..
Yaşasın özgür Kudüs!
Yaşasın Filistin!
Kahrolsun Amerika Kahrolsun İsrail...