Konuşmasına ibadetin tanımını yaparak başlayan Mehmet Zahir KARATAŞ hocamız özetle şunları söyledi. İbadet, ubudiyet, tapınma ve kulluk kelimeleri itaat etmek, boyun eğmek ve kutsal manada saygı duymak anlamına geliyor. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘‘ Cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım’’ diyor. Yeryüzünde yaşayan tüm insanlar; Mümini, Kâfiri, Fasıkı, Abidi, iyisi-kötüsü, maddecisi veya ruhçusu olsun herkes ibadet etmektedir, kulluk etmektedir. Ancak kimi kula, kimi nefsine, kimi dünya menfaatlerine, kimi ideolojisine, kimi batıl mabutlara ve kimi de yegâne Allah’a…
İslam dini insanı yüceltmiştir. İnsanı, kendisine denk veya aşağı olanlara kulluk etmekten men etmiş, sadece yeri ve göğü yaratan Yüce Allah’a ibadet etmesini emretmiştir.
İbadetlerin temel amacı, insanlara zorluk yaşatmak değildir. Asıl amaç yaratıcısını unutturmamak, yalnızca ona ibadet etmesini sağlamak ve İnsan-ı Kâmil olma yolunda mesafe kat etmesini sağlamaktır. Nefsi tezkiye ve ruhu tasfiye diye nitelendirebileceğimiz, beden temizliği, ruh temizliği, akıl temizliği ve mal temizliği ibadetlerin önemli makasıtlarındandır. İnsanın ayırıcı niteliklerinden olan akıl ve iradesini duyguların esaretinden kurtarıp sağlamlaştırmak ve özgürleştirmektir. İşte oruç ibadeti bu anlamda çok önemlidir. Hem bedeni, hem ruhu, hem de aklı tezkiye eden ibadetlerdendir.
Allah için tuttuğumuz oruca, insanlara minnet ederek, sinirli davranıp eziyet ederek halel getirmememiz gerektiğini söyleyen hocamız devamla şunları söyledi; Rasulullah A.S’ ın şu hadisi bizler için korkutucudur: ‘‘ Nice oruç tutanlar vardır ki oruçtan sonra onlara kalan sadece açlık ve susuzluktur.’’ Orucu tüm organlarımızla tutalım ve Rasulullah A.S gibi ramazanda ibadetlerimizi katlayalım. Allah ramazandan azami derecede istifade edenlerden eylesin. Ramazanımız şimdiden mübarek olsun. Allah bizi başka hayırlı ramazanlara da ulaştırsın diyerek sohbetini bitirdi.
